Pazar günü soluğu Tüyap Kitap Fuarı’nda aldık. Üniversiteden beri geleneğimdir kitap fuarını ziyaret etmek. Her ne kadar kalabalık olsa da, eskisi gibi kitap fiyatları çok indirimli olmasa da oranın atmosferi bir başka. Düşünsenize milyonlarca kitabın içindesiniz. Etrafınızda binlerce kitapsever dolaşıyor. Sizinle aynı dili konuşan, sizin gibi bu havayı solumaya gelen. Bu duyguyu kızımında yaşamasını istediğim için birlikte gittik fuara. Oğlum henüz küçük olduğu için onu bu senelik getirmedim.
Aybike Esra bir kitap tutkunu. Annesi gibi tüm servetini kitaba harcayabilecek bir potansiyele sahip. Bu nedenle onu fuarda zaptetmek epey güç oldu. “Anne bunu da alalım, çok beğendim”, “Aaaa bu çok güzelmiş, hadi alalım”, “Ama ben çok sevmiştim” cümleleri havada uçuştu. Her ne kadar listemize sadık kalmaya çalışsamda araya casus kitaplar sızdı.
Neredeyse gördüğümüz tüm kedili kitaplara saldırdık. Onlarla hatıra fotoğrafı bile çektirdik. Aybike Esra dört yaşında bile olmamasına rağmen tahmin ettiğimden çok daha fazla ilgilendi fuarla ve kitaplarla. Ben açıkçası kalabalıkta ve uzun maratondan sıkılacağını düşünmüştüm bir süre sonra. Bütün kedili kitapları alamasak da Üç Kedi bir Dilek kitabını aldık. Hatta yazarı Sara hanıma bile imzalattık. Aybike için bu şaşırtıcı bir deneyim oldu. Daha önce Yalvaç Ural’a da kitap imzalatmıştık ama o zamanlar küçüktü ve çok farkında değildi. Bu kez kitapların biri tarafından yazılmış olduğu bilincine vardı. Kendi kendine oluşmadıklarını kavradı 🙂
Maratonumuzun uzun süreceğine adım gibi emin olduğumdan Aybike için Kerem’in bebek arabasını ödünç aldım. Böylelikle hem kitaplarımızı koyabileceğimiz ve kolayca taşıyabileceğimiz bir arabamız oldu hem de Aybike çok daha az yoruldu. “Hadi gel şu standa bir bakalım” dediğimde arabasından indi ve kitapları bol bol inceledi. İşi bittiğinde tekrar oturdu. Siz de küçük çocuğunuzla giderken mutlaka bebek arabası bulundurun yanınızda. Yoksa hem çocuk taşırsınız hem de kitap. Eziyete dönüşür fuar keyfiniz.
Ahh, tanıdık bir şeyler mi var burada? Önel yayıncılığında standına uğramadan edemedik. Yeni ürünlerini inceledik. Hatta bizzat yazarları ile uygulama yaptık. Oldukça eğlendik. Tanıdık şeyler görmek güzel.
Fuarda fiyatlara gelirsek; bazı yayınevleri gerçekten güzel indirimler yapmıştı. Bahçeşehir ve Redkidz standlarına uğramanızı mutlaka tavsiye ederim. Bazıları internet satışları ile hemen hemen aynıydı. Gitmeden önce oluşturduğum kitap listesinde aynı zamanda kitap fiyatları da vardı. Böylece karşılaştırma fırsatı bulabildim. Site olarak kitapyurdu.com adresini tercih ettim. En uygunu o idi. Eğer fuara gidemeyecekseniz bu adresten alın derim. Bazı yayınevleri ise internet sitesindeki kitap fiyatından daha pahalıydı. Mesela Pegasus, YKY, İş Bankası vb. Siz de gitmeden önce bir fiyat listesi oluşturun ki fuarda kar edeyim derken zarar etmeyin.
Fuarda bir çok söyleşi ve etkinlikte mevcut. Ancak küçük çocuklarınızla gidiyorsanız bunlara katılmanız çok mümkün olmayacaktır. Hem gezmek hem etkinlik onlara biraz fazla gelebilir. 5 saatlik gezi bile çocuğunuzu bu hale getirmeye yetiyor çünkü (Bu bebek arabasıyla gezilen hal).
Ancak kendisine dönüş yolunda sorduğumda, bu fuardan çok keyif aldığını anladım. Kesinlikle tekrar gitmek istiyor. Kısmet olursa ben her sene burdayım. Sizlerin de katılmanızı tavsiye ederim. Ama hafta içi katılırsanız daha iyi olur. Hafta sonu gerçekten çok kalabalık oluyor. Ayrıca çocuklarla toplu taşıma kullanmanız da biraz riskli benden söylemesi.
Bunlarda ganimetlerimiz. Gecenin ilerleyen saatleri olmasına rağmen çocukları kitaplardan ayıramıyorum. Hepsini ellediler, incelediler ve bir çoğunu okutturdular. Almadığımız kitaplarda online alınacak.Kütüphanemiz daha da zenginleşecek. Sizlerle de zaman zaman kitaplar hakkında bilgiler paylaşacağım.
Umarım çocuklarımızın bu kitap sevgileri hep devam eder. Sevgiler…
