MADAME TUSSAUDS İSTANBUL GEZİSİ

   Bugün sizlere İstanbul’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken, yediden yetmişe herkesin ilgiyle gezebileceği bir müzeden bahsetmek istiyorum. Madam Tussauds Müzesi. 250 yıllık bir marka olan Madame Tussauds artık İstanbul Beyoğlu’nda. Bilim insanlarından, tarihi liderler, şarkıcılardan, sporculara, film aktristlerinden renkli kişiliklere yerli ve yabancı bir çok ünlüyü görebileceğiniz bu balmumu heykel müzesini çok seveceksiniz.

     Müzenin dizaynını çok beğendim. Gezi güzergahı karmaşık değil, belirli bir koridor rotası var. Böylece hiçbir bölümü atlamadan gezebiliyorsunuz. Genel olarak heykeller kategoriler halinde sergileniyor. Hemen hemen her heykelin yanında, bu heykelle ilgili bir aktivite ya da kostüm yer alıyor. Kostümleri giyerek fotoğraf çekilebiliyor ya da aktiviteleri deneyimleyebiliyorsunuz. Çocukların en sevdiği kısımda bu. Heykeller çok gerçekçi. müzenin bir bölümünde heykellerin yapılış aşamaları hem yazılı hem görsel olarak anlatılıyor. Böylece heykellerin nasıl yapıldığını öğrenmiş oluyorsunuz.

      Lafı çok uzatmak istemiyorum. Aşağıda müzede çekilen fotoğraflar ve Madame Tussaud ile ilgili bilgiler yer almakta. Umarım bu yazımız sizin için faydalı olur ve en yakın zamanda da ziyaret etme şansınız olur.

     Marie Tussaud, Londra’da, balmumundan figürlerin yer aldığı Madame Tussaud Müzesi‘nin Fransız asıllı kurucusudur. Londra‘daki ana müze dışında New York, Las Vegas, Hong Kong, Bangkok, Sidney, Şangay, Berlin, Washington DC., New York, Hollywood ve Amsterdam‘da şubeleri bulunan dünyanın en ünlü mumya müzesini yaratan kadın Madame Tussaud‘dır.

    Marie Tussaud, 1 Aralık 1761, Fransa, Strasbourg’da Marie Grosholtz olarak doğar. Asker olan babası Joseph Grosholtz o doğmadan Fransa-Prusya savaşında ölür. 1761 yılında annesi Anne-Marie Walder onunla İsviçre‘ye giderek Bern’de amcası Dr. Philippe Curtius’un evinde yerleşirler. Doktor Philippe Curtius, balmumundan anatomik heykeller yapmaktadır. Ünlü simaların büstlerini yaparak bu işten para kazanmaktadır. Zaman içinde Marie Tussaud onun çırağı olur ,17 yaşına gelene kadar balmumundan heykel yapmayı öğrenir ve Voltaire ve Benjamin Franklin gibi ünlülerin büstlerini yapar. 1780’de Versailles Sarayı’nda Kral XVI. Louis’nin kız kardeşi Elisabeth’ in sanat öğretmeni olur.

    14 Temmuz 1789’da, Paris’de Fransiz ihtilali başladığı zaman halk Bastil’i işgal eder. Hapishanenin müdürü öldürülür ve kellesi sokaklarda teşhir edilerek Curtius’un evine getirilir. Curtius evde yoktur. Marie ve annesi kapıyı açarlar ve kelleyi alırlar. Büstünün yapılmasını isterler, Marie için istenileni yapmamak söz konusu değildir. Daha sonraki günlerde ve yıllarda giyotin ile kesilen başlardan ünlülerin balmumundan büstlerini yaptırırlar. Bunların içlerinde Kral XVI. Louis ve kraliçe Marie Antoinette dahil, saraydaki günlerinden tanıdığı asiller de vardır. Kucağına aldığı bu başların ifadesiz yüzlerine plaster yayıp kalıplarını almakta, sonra evde bu kalıplardan büstlerini yapmak durumundadır.

    Marie’nin yapıtlarını binlerce insan izlemeye gelmektedir. Geçmişte asillerle olan ilişkisi nedeniyle yakalayarak hapse atılır. Boynu tıraşlanarak giyotine hazırlanır ama son anda Curtius onu serbest bıraktırmayı başarır.

     Dr. Philippe Curtius 1794’te ölünce onun iki balmumu müzesini ve stüdyosunu devralır. Marie evlenir, Joseph ve François adında iki oğlu olur. Bir süre sonra boşanır. Devraldığı stüdyonun çok borcu vardır. 1802 yılında Marie ailesini geçindirebilmek için, Curtius’un arkadaşı Paul de Philstal adlı bir işadamından yapıtlarını İngiltere’ye götürerek orada bir sergi açma teklif edilir. Ve Londra’daki Lyceum tiyatrosunda “Sihirli Fener” isimli gösterisi ile birlikte sergilenen yapıtlar anında ünlenerek para kazanmaya başlayınca Philstal kârın yarısını ister. Bunun üzerine Marie Tussaud sergisini gezgin hale getirmeye karar verir. İngiltere şehir, kasaba ve köylerinde toplantı salonları kiralayarak yapıtlarını sergiler. Oğulları ile birlikte 33 yıl sergiyi seyyar olarak yürütür.

     1835 yılında 74 yaşındayken Londra‘da Baker Street’teki sürekli yerine yerleşir. Marie Tussaud’un en son yaptığı eseri 1842 yılında yaptığı kendi büstüdür ve hâlâ sergide yer almaktadır. Müze 1884 yılında Marylebone Yolu’ndaki bugünkü yerine taşınır. 1967 yılında da Tussaud Ailesi tarafından özel yatırımcılara satılır.

    Oğulları Joseph ve François sergiyi devam ettirirler. 1925’te bir yangın sonucu yapıtların çoğu zarar görür. 1931 yılında olan depremde sadece katil Dr. Crippen’ın heykeli ikiye bölünür. II. Dünya Savaşı sırasında bombalanan sergide kurtulan bir-iki yapıttan biri Adolf Hitler‘inkidir.

     Marie Tussaud, 16 Nisan 1850 tarihinde Londra’da 89 yaşında ölmüştür.

     Madame Tussauds’nun 250 yıldır süre gelen başarısının altında pek çok sebep bulunmaktadır ama bunlardan en önemlisi insanların kalbinde yatan merak duygusudur, Madame Tussauds markası yıllardır insanları merak ettirmeye devam etmiştir.

     Madame Tussauds’ya gelen milyonlarca insan; geçmişten günümüze bir çok ünlünün arasında eşsiz, duygu yüklü bir yolculuk deneyimliyor. Madame Tussauds tarihin unutulmaz anlarını ve isimlerini ölümsüzleştirerek tüm ziyaretçilerini geçmişten bugüne bir yolculuğa çıkarıyor. 

Figür Yapım Aşaması