Kıskançlık, tıpkı diğer duygularımız gibi olağan ve normal bir duygudur. Ancak kıskançlık duygusunun davranışsal olarak yansımaları kimi zaman bizleri sıkıntıya düşürmektedir. Özellikle çocuklar bu duygularının yansıması olan olumsuz davranışları kontrol altına almakta zorlanmakta ve hatalı davranışlar sergilemektedir.
İster çocuk, ister yetişkin olsun kıskanma duygusunu yaşadığında kendini olumsuz davranışlardan sakınmalı, duygusunu olumlu bir biçimde kanalize etmelidir. Toplum içinde yaşamanın gerekliliği olan bu beceri, çocuklara yetişkinler tarafından öğretilir.
Olumsuz davranışları kontrol etme, olumlu davranış sergileme ve kendini kontrol; ilk olarak model alma yöntemi ile öğrenilir. Çocuklar, ilk doğdukları andan itibaren ebeveynlerini ve çevrelerindeki diğer bireyleri gözlemlerler. Davranış kalıplarını ve hangi durumlarda ne yapılması gerektiğini bu davranış kalıplarına göre belirlerler. Yetişkinlerin davranışlarını kontrol etmeleri, çocukların da daha kontrollü olmalarını sağlayacaktır.
Fakat şunu da unutmamak gerekir ki; çocuklar daha benmerkezci ve dürtüsüllerdir. Çevreleri ne kadar doğru davranış sergilerse sergilesinler, benmerkezci yapıları baskın gelebilir ve davranışlarını kontrol etmekte zorlanabilirler. İşte bu aşamada da, sözel ve görsel materyallerle çocukların davranışlarını kontrol etmeleri konusunda bilgi verilebilir ve eğitilebilirler. Bu görev öncelikli olarak aile de, sonrasında ise okulda kazanılacak bir beceridir.
Bu yazımızda sizlere kıskançlık konusunu ele alan bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Timaş Çocuk Yayınları’ndan çıkan Timbo ile Zimbo. Timbo ile Zimbo aynı sınıfta sıra arkadaşı olan iki öğrencidir. Sınıfta bir resim yarışması düzenlenir ve oylama ile Zimbo birinci seçilir. Bu durum Timbo’yu rahatsız eder. Kendi resminin daha güzel olduğunu ve neden arkadaşına yıldız verildiğini düşünerek, arkadaşını kıskanır. Zimbo’nun yanlışlıkla suluğu devirip Timbo’nun resmini ıslatması, bardağı taşıran son damla olur. Önce Zimbo’nun resminin üstüne su döker, ardından hakaretler edip öğretmene şikayet eder. Öğretmen ikisinin arasındaki soruna dahil olmaz ve sorunu kendilerinin çözebileceğini söyleyerek yanlarından ayrılır. Timbo’nun yavaş yavaş öfkesi geçmeye başlamış ve yaptıklarından pişman olmuştur. Ancak zil çalar ve dağılırlar. Ertesi gün Zimbo hastalandığı için okula gelemez. Timbo bu duruma çok üzülür. Çünkü dargın ayrılmışlardır ve özür dileyememiştir. Arkadaşları ile bir plan yaparlar ve Zimbo’yu hediyelerle ziyarete giderler. Timbo, Zimbo’dan özür diler ve iki arkadaş barışırlar. Timbo’nun bu olaydan öğrendiği iki ders vardır; Kıskançlık rahatsız edici bir duygudur ve yanlış davranışlara yol açabilir, özür dilenmesi gereken durumlarda acele edilmelidir.
Bu kitapla, çocuğunuzun kıskançlık duygusu hakkında daha bilinçli olmasını sağlayabilir ve kıskançlık duygusunun neden olduğu yanlış davranışların nelere mal olabileceğini öğretebilirsiniz. Ayrıca kıskançlık duygusu hakkında konuşabilir, onun bu duygu karşısında neler yapabileceğini anlatabilirsiniz. İyi örnek olmanın yanı sıra verilen bu bilgiler, çocuğunuzun daha kontrollü olmasını sağlayabilir. Yine de kendini kontrol edemediği durumlar olduğu takdirde, o konu ile ilgili ve duyguları ile ilgili konuşarak çocuğunuzu yönlendirebilirsiniz. Sevgiler…
Kıskançlık duygusunu ele alan ve insanı nasıl rahatsız ettiğini, dostluklar zarar verdiğini anlatan çok güzel bir kitap. Tavsiye ederim.