Rengarengiz, birbirimizden farklıyız. Ancak coşkumuz, duygularımız, gülüşümüz aslında aynı. Doğduğumuz topraklar bile bu coşkuyu farklılaştıramıyor. Fersah fersah uzak olsak da birbirimizden; 7 nota bizi birleştirebiliyor.
Bugün ülkelere özgü dansları ele aldık. Bu konuyu evlerimize taşıyan Meraklı Minik dergisine teşekkür ediyorum. Güzel bir etkinlik oldu bizim için. Öncelikle ülkelerden bahsettik. Ülkelerin birbirinden farklı olan yaşamına, kültürüne değindik. Ülkeleri birbirinden farklı kılan özellikleri belirledik. Sonrasında ise benzer yönlerine eğildik. Elimize “dansa ve müziğe olan tutku” geldi. Ne kadar birbirinden farklı özellikler taşısak da dans etmeyi sevdiğimizi öğrendik.
Dergideki resimler elbette bizim, dansları öğrenmemize ve hayalimizde canlandırmamıza yeterli gelmedi. Bu dansların yapıldığı videoları da izleyerek bilgimizi pekiştirdik. Dansın nasıl bir müzikle ve nasıl hareketlerle yapıldığını öğrenmiş olduk. Bu danslardaki ortak coşkuya da değindik. Etkinliğin ardından biz de dans ettik.
Montessori hayalinde “tek bir kalple atan dünyayı” çiziyordu. Onun dünyası biricikti ve çok özeldi. İçerisinde yaşadığımız dünyaya baktığımızda, hayalinin maalesef gerçekleşmediğini görüyoruz. Çocuklarımıza miras bırakacağımız dünya, hiç de iç açıcı değil. Ama yine de umudumuz var. Bu nedenle çocuklarımızı barışa susamış bir biçimde yetiştiriyoruz. Onlara, “farklılıklara rağmen aynıyız” mesajını veriyoruz. Kozmik eğitimin bir amacı da bu değil mi zaten?
Macar, Hintli, Türk, Rus, Çinli, Alman…. Öncelikle hepimiz insanız. Hepimiz üzülüyor, mutlu oluyor, heyecanlanıyor ve dans ediyoruz. DANS ETMEK NE GÜZEL ŞEY…