Zaman zaman bazı uyarıcılar beni geçmişe, çocukluğuma götürür. Bu bazen bir koku, bazen bir tat, bazen bir görüntü ya da ses, bazen de rüzgarın bana getirdiği bir his olabilir. Örneğin taze hava hafif de serinse bana çocukluğumun Artvin’ini anımsatır. Annemin special yemekleri çocukluğumun sofralarını, çocukları oynarken izlemek çocukluk arkadaşlarımı…
Çiçekler de beni çocukluğuma götüren uyarıcıların başında gelir. Çocukken evimiz bahçeliydi. Ön bahçede çeşit çeşit çiçeklerimiz vardı. Dış kapıyı açtığımız anda bir bahar kokusu karşılardı bizi. O bahçeyi bazen çok özlüyorum. Çiçeklerin kokusu ile birlikte hatırladığım diğer şey ise, çiçekleri çocuk oyunlarında kullandığımdır.
Gelincik en favori çiçeğimdi. Çiçeği olduğu gibi koparmazdım eğer gelin yapmayacaksam. Sadece yaprağından ödünç alırdım. Çiçeğin o kan kırmızı yaprağına dudak şekli verip, dudağıma yapıştırırdım. Aynanın karşısına geçer şarkı söylerdim. Bir de pembe uzun yapraklı bir çiçeğimiz vardı. Yaprağı daha kalın olduğu için dudağa yapışmazdı. Ama ondan da şahane oje olurdu. Annem makyaj yapan bir kadın değildi. Bana bu kokonalık nereden geldi bilmiyorum o yaşlarda. Aman düşmesin diye hareketlerimizi bile temkinli yapardık 🙂 Çiçekler bizim makyaj malzemelerimizdi.
Bu videoda yıllar önce sık sık yaptığım ama sonraları unuttuğum bir etkinliği paylaşacağım. Bana hatırlattığı ve nasıl yapıldığını tekrar öğrettiği için can dostum Sevda’ya da teşekkür ediyorum. Gelincikten gelin yapmak için iki adet gelincik tomurcuğuna ihtiyacınız var. Gelincik tomurcuklarını dikkatli bir biçimde açıp ayırıyorsunuz ve videoda görüldüğü şekilde bir çubuk yardımı ile birleştiriyorsunuz. Bu kadar.
Çocuklarınıza gelincikten gelin yapmayı öğretin. Papatyadan taç yapmayı öğretin. Onlarında anılarında bu görüntü oluşsun, yıllar sonra bir çiçek gördüklerinde anımsayıp gülümsesinler. Çocukluğu güzel yapan anılardır. Bol anılı bir çocukluk dileğiyle…