İstanbul’ da Nisan ayı demek lale ayı demektir. İstanbul’un dört bir köşesini ele geçiren bu renk şöleni; özellikle Emirgan Korusu ve Gülhane Parkı’nda zirve noktaya ulaşır. İstanbul ahalisi ve çevre illerden gelen birçok insan sırf bu renk cümbüşünü görmek için bu iki mekana akın ederler. Bu yazımızda sizlere Emirgan Korusu hakkında bilgi verecek ve dikkat etmeniz gereken birkaç husustan bahsedeceğiz.
Kızımda laleleri görmek için oldukça hevesli olunca Emirgan Korusu’na götürmeye karar verdim bücürlerimi. Enfes bir atmosfer. inanılmaz renkler. Özellikle Nisan ayında gidilmesi ve görülmesi gereken bir yer. Lalelerin içerisinde kaybolmak ve bir daha bulunamamak oluyor tüm arzunuz. Doğanın en görkemli sanat eseri olduğunu bir kez daha keşfediyorsunuz.
Emirgan korusunu cazip kılan tek şey tabii ki laleleri değil. Tarihi atmosferi, boğaza nazır oluşu, içerisindeki köşkleri ve nefis yemekleri, temiz havası ve geniş alanı da sizi her daim kendine çekiyor. Dört mevsim ziyaret edilesi bir yer aslına bakarsanız burası.
İstanbul’un keşmekeşinden ve kirli havasından arınmak için gizli bir sığınak, vücudunuzu rahatlatmak için derin bir soluk gibi bu mekan.
Çocuklar için oluşturulmuş alanlarında dilediğince çocuklarınızın vakit geçirmesini sağlayabileceğiniz, kendinizin de ruhunu yeşile teslim ederek huzur bulabileceğiniz bir yer.
Çocuklarınız, özellikle gölet kenarında harika vakit geçirecek ve ayrılmak istemeyecekler. Gölette bulunan çeşitli kuşlar ve ördekler onların en büyük ilgi odağı. Görsel manzara ise tam izlemelik. En az bir saatinizin bu alanda geçeceğini garanti ederim.
Bu geniş alanda çocuğunuzun dikkatini çekebilecek tek şey gölet ve park değil elbette. Karşınıza birçok sürpriz çıkabilir.
Çocuklarınız dilediğince koşabilir, yuvarlanabilir, çiçeklere, çimlere, ağaçlara ve toprağa dokunabilir. Bu şehirde yaşayan çocuklar için büyük bir nimet emin olabilirsiniz. Çünkü her zaman bunlara dokunma şansları olmuyor.
Ancak bir iki noktaya dikkat etmekte yarar var. Bu uyarılarıma da kulak vermenizi tavsiye ediyorum.
- Öncelikle eğer araçla gidecekseniz asla hafta sonu gitmeyiniz. Trafik ve park sorunu gezinizi ve gününüzü cehenneme çevirebilir.
- Hafta içi gittiğinizde de sabah saatlerinde gitmeye özen gösterin. Öğleden sonra da park sıkıntısı çekebilirsiniz.
- Koru içine park etmek yerine arka tarafta yer alan küçük kapının bulunduğu yere park edebilirsiniz. Hem daha sakin olmakta hem de ücret ödemek zorunda kalmazsınız. ( İçerideki parkın dolu olması sebebi ile kapılar kapanınca tesadüf eseri keşfettim.)
- Hava sıcak olsa bile yanınızda mutlaka hırka bulundurunuz. Rüzgar esebilmekte ve gölge yerler serin olabilmekte.
- Emirgan Korusunu gezmek için uzun bir zaman dilimi ayırınız. Aceleye getirmeyiniz.
- Laleler için gidiyorsanız Nisan ayının ilk 10 gününü geçirmeyiniz. Laleler çabuk solduğu için yer yer boşluklar oluşuyor. İlk hafta gitmek için daha ideal.
- Mutlaka gitmişken piknikte yapınız. Eğer hazırlıklı değilseniz köşklerinde kendinize bir şeyler ısmarlayınız.
- Günün, havanın, doğanın sonuna kadar tadını çıkarınız. Bu sizin ve çocuklarınızın hakkı. İyi eğlenceler…