TATLARI TAHMİN ETME OYUNU

    Kahvaltı sonrası tezgahı toparlıyorum. Bizim ufaklığın pek keyfi yok. Ya uykusunu tam alamadı ya da hafif bir kırıklık var üzerinde bilemiyorum. Bu nedenle kahvaltı da neredeyse hiçbir şey yemedi. Yemek yemeleri konusunda çocuklara baskı yapmama taraftarı olduğum için ses etmedim. Ama baba rahat edemedi. O kahvaltı sofrasından aç kalkılmayacak. Oldukça kararlı.

     Elimdeki işi bıraktım. “Acaba ne yöntem bulacak” diye içimden geçirirken, tanıdık bir görüntü gözümün önünde sergilenmeye başladı. Eşim, Montessori ekolünü kapmış anladım. Kahvaltı yedireyim derken, tatma duyusunu da geliştiriyor bir taraftan. Büyük bir keyifle izledim. İzlemekle yetinmedim bir de videosunu çektim. Hayran hayran izlerken en güzel yerlerini kaçırdım af ola. Videodaki kısım; artık biraz karnın doymuş ve muzipliğin kendini yavaş yavaş göstermeye başlamış olduğu hal. Ama yine de çok güzel olduğu için sizlerle paylaşmak istedim.

     Montessori eğitiminde; tatma duyusunu geliştirirken, gözler kapalı bir biçimde uygulanan tat şişeleri etkinliği vardır. Burada amaç tatları algılayarak eşleştirme yapmaktır. Böylelikle tatma duyusu hassaslaştırılmış olur.  Bu etkinlikte; tam olarak aynı uygulama olmasa bile, göz kapalıyken yediği şeyin ne olduğunu anlama çalışma var. Yiyecekleri, sadece tatma duyusuna göre anlamaya ve isimlendirmeye çalışmak da aslında duyu gelişimine hizmet eder. Ayrıca oyun aracılığı ile çocuğunuz bir şeyler yemiş olur.

    Ancak bu uygulamayı sık yapmamanızda yarar var. Eğer bu etkinliği her yemek yeme sorunu yaşadığınızda yaparsanız, çocuğun kendi kendini beslemesini engellemiş olursunuz. Çünkü bu etkinlikte çocuğun ağzına yiyeceği siz veriyorsunuz. Doğal olarak siz yedirmiş oluyorsunuz. Bu da kendi kendine her şeyini yapmasını istediğiniz çocuğunuzun, yeme görevini yerine getirmeye engel olduğunuz anlamına geliyor. Bu yüzden bu etkinliği sadece 2-3 kez uygulayın.

       Keyifli oyunlar ve bol yemeli kahvaltılar diliyorum 🙂

label, , , , , , ,

About the author

2008 Istanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans mezunudur. Yüksek lisansını 2012 yılında, Istanbul Kültür Üniversitesi Iletisim Sanatları alanında %100 burslu olarak tamamlamıştır. Şuan Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde doktora eğitimine devam etmektedir. İFTİ 700 saat Aile ve Çift Terapisi eğitimini tamamlamıştır. Çocuk ve Ergenlerde Akılcı Duygucu Davranışçı Terapi eğitimi almıştır. Bunun yanı sıra Pozitif Psikoloji, Duygu Odaklı Kısa Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Kriz Yas ve Travma Terapisi, Drama, Zeka Oyunları gibi bir çok eğitimi de almış bulunmaktadır. Çocuk ve zeka gelişimi üzerine çeşitli çalışmaları vardır. Evli ve iki çocuk annesidir.

Add a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir