ÇOCUK AİLENİN AYNASIDIR

       Anne babanın ve aile ortamının çocuğun ilk doğduğu andan itibaren devam eden süreç içerisinde çocuğa etkisi büyük olmaktadır. Anne babanın kişilik yapıları , eğitim durumları , meslekleri , zeka düzeyleri , bedensel ve ruhsal hastalıkları , psikososyal durumları , sosyokültürel statüleri , yetişme tarzları ve kendi anne babalarından gördükleri  muamele ,çocuğa yaklaşım tarzları , çocuk için ayırdıkları vakit vb. durumlar, çocuğu birinci planda etkiler.

       Çocuğun bu türlü anne baba etkileşiminin yanı sıra,  ailenin sosyoekonomik durumu, ailenin teknolojiden yararlanımı , ev ortamının yeterliliği ,ev ortamındaki huzur ve anlaşma durumu , yaşanılan şehir ,  evin bulunduğu sosyokültürel çevre, sosyal imkanlar, devletin sunduğu imkanlar , okul ve öğretmen durumu , akrabaların durumu ve konumu , sağlık hizmetlerinden yararlanma , iletişim ve medya araçlarının durumu ve buna benzer sayılmayacak kadar etken ile çocuk etlileşim içerisindedir . Bütün bu etkileşimler ile çocuğun psikososyal , sosyokültürel gelişim ve şekillenmesi sağlanır.

     Olumsuz mesajların ve iletişimin ailenin her bireyine , özellikle çocuklara etkisi çok fazladır. Unutulmamalı ki yaşayan ve gelişen bir psikososyal varlık olan çocuk ; konuşulan her sözden , her jest ve mimikten , her tavır ve durumdan , iyi veya kötü olarak etkilenecek ve bu etkilenme ile çocuğun kimlik , kişilik ve psikososyal yapısı şekillenecektir.

      İdeal davranış ve ideal aile ortamı çocuğun sağlıklı bedensel ve ruhsal gelişmesini sağlayacaktır. Aksi takdirde aile fonksiyonelliğindeki arızalar çocuklarda ve aile bireylerinde psikiyatrik rahatsızlıklar şeklinde kendini gösterecektir. Çocukların genel durumu aileden , çevre ve toplumdan kesinlikle etkilenecektir. Sağlıklı bireyler yetişmesi için fonksiyonel ailelere ihtiyaç vardır. Açının kollarını bu duruma örnek verebiliriz. Açının oluşma yerindeki açıklık ile sonundaki açıklık arasında büyük   fark vardır. Yani çocukluktaki her yanlış veya doğru etki ileride kendini bir davranış , bir söz , bir tepki ile  bir bütün içerisinde kendini gösterecektir. Hayatın temel kurallarından bir taneside etki tepki prensibidir. İyi veya kötü her etki o çeşitten bir tepki veya belirti  olarak ortaya çıkacaktır.

İsterseniz bazı etki tepki örnekleri verelim:

Etki-1-: Çocuğu sevmek , değer vermek , kabul edip onaylamak , ailede güven ortamı oluşturmak, sevdiğini ve kabullendiği söz ve davranış olarak aktarmak , yeri geldiğinde sabırlı ve ilgili olmak

Tepki-1-: Normal gelişim , kendine güven , insana ve topluma sevgi , başarılı bir sosyal adaptasyon

Etki-2-: Çocuğu kabullenmemek , açıkça istememek ,bu durumu  yeri geldiğinde söz ve davranışlar ile belli etmek , bazı gereksinimleri ( sevgi , bakım , gelişime ait , vb.) ihmal etmek

Tepki-2-: Kendine , aileye ve topluma güvensizlik , sınırlı duygusal yapı , yalnızlığa ve suça eğilimli olma , aynı patolojik davranışı toplum içerisinde sergileme

Etki-3-: Çok aşırı titiz olma , aşırı kıyaslama , sık sık eleştirilerde bulunma , hep daha iyisini isteme , başarılardan tatmin olmama ve onaylamama , uyumsuzluk içinde olma ,kendini ifade etmesine izin vermeme

Tepki-3-: Çekingen , kararsız, başkaları tarafından yargılanma korkusu içinde bulunma , kendine güvensiz olma,  kabiliyetleri ve becerileri olmasına karşın onları  ortaya koyamama

Etki-4-: Çok aşırı müdahaleci , çok aşırı koruyucu kollayıcı olma , çocuğun kendini ortaya koymasına izin vermeme , çocuğun yerine bazı görevleri üstlenme ,ona olduğu yaştan daha küçükmüş gibi muamelede bulunma , sınırları aşırı gevşetme, aşırı şımartma , kuralsızlık  

Tepki-4-:Kabiliyet ve becerileri  gelişmemiş , sosyal gelişimi yetersiz , devamlı talepkar , başkalarına bağımlı , beklenen olgunluğa ulaşamamış  , çok çabuk karşı gelme , sosyal çevresine adaptasyonda zorlanan ,  engellenmeye tahammülsüz olma.

      Kısaca özetlemek gerekirse; Çocuklar gördüklerini yapar. Yanında tv izlersiniz tv izler, telefonla konuşursanız o da konuşur. Siz bir şeyler okursanız çocuğunuz da okur. Siz ona nasıl hitap ediyorsanız o da size o şekilde hitap eder. Başkaları ile nasıl iletişim kuruyorsanız , o da sizi gözlemler ve çevresiyle o şekilde iletişim kurar. Yapılan her davranışın bir dönütü vardır. Bu nedenle nasıl bir çocuk yetiştirmek istiyorsak öyle davranmamız gerekir. ÇOCUKLARINIZ SİZİN AYNANIZDIR.

Kaynak:www.cocukaile.com

label, , ,

About the author

2008 Istanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans mezunudur. Yüksek lisansını 2012 yılında, Istanbul Kültür Üniversitesi Iletisim Sanatları alanında %100 burslu olarak tamamlamıştır. Şuan Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde doktora eğitimine devam etmektedir. İFTİ 700 saat Aile ve Çift Terapisi eğitimini tamamlamıştır. Çocuk ve Ergenlerde Akılcı Duygucu Davranışçı Terapi eğitimi almıştır. Bunun yanı sıra Pozitif Psikoloji, Duygu Odaklı Kısa Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Kriz Yas ve Travma Terapisi, Drama, Zeka Oyunları gibi bir çok eğitimi de almış bulunmaktadır. Çocuk ve zeka gelişimi üzerine çeşitli çalışmaları vardır. Evli ve iki çocuk annesidir.

Add a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir