Çocuklar için kültür turlarına çok kıymet veriyorum. Sadece bölgede bulunan yapıların değil; tarihin, kültürün, yemeklerinin, yaşam tarzının farkına varmalarını sağlamak amacıyla bu tür turlara çıkmadan önce epey bir araştırma yapıyorum. Gezimiz boyunca da yeri geldikçe bu bilgileri onlarla paylaşıyorum. Hem öğreniyor hem de eğleniyorlar. Hani derler ya çok okuyan mı bilir çok gezen mi? diye… Bence okuyarak gezen daha çok bilir. Okumadan salt gezmek hiç bir anlam ifade etmez. Bastığın toprağın, baktığın yapının tarihini bilmek zorundasın ki anlamı olsun. Aynı şekilde sadece okuyarak da çok bir şey öğrenildiğini düşünmüyorum. Özellikle de kültür,tarih ve sosyoloji açısından. Okuduğunu bizzat kendi atmosferinde solumak bambaşka bir şey.
Bu gezimizde Mardin ve Midyat turu yaptık. İnanlımaz atmosferi olan bambaşka büyülü bir şehir burası. İtiraf etmem gerekirse bu güne kadar gezmiş olduğum en başımı döndüren şehir diyebilirim. Her sokağı her evi, her hanı ayrı mı güzel olur. Gözümü alabildiğim vakitlerde çocuklarla şehir hakkında sohbet ettim. Yapıları inceledik, manastırları hayranlıkla izledik, sokaklarında dolaştık. İnsanlarını gözlemleyip, yöresel yemeklerini tattık. Telkari işi kolye almayı da unutmadık.
Çocuklarım da ben de Mardin’den ayrılmak istemeye istemeye güzel anılarla ayrıldık. Eğer henüz yolunuz düşmediyse bu güzel şehre, lütfen ertelemeyin. Bahar ayları bu gezi için mükemmel. Planınızı programınızı yapın ve doyasıya yaşayın bu şehri. En az dört gününüzü ayırmayı ihmal etmeyin. Biz en yakın zamanda tekrar ziyaret etmeyi planlıyoruz.Gittiğinizde mutlaka uğramanız gereken bir kaç yeri saymak gerekirse; Deyrüzzaferan Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Kasımiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Dara Harabeleri, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi, Mardin Müzesi, Ulu Camii, Mor Yakup Kilisesi, Kırklar Kilisesi, Mardin Kalesi, Midyat Eski Kent, Şehidiye Medresesi, Hatuniye Medresesi… Sizlere de öneririz. Sevgiler…