Kış kapıda. Evlerde tatlı bir telaş başladı. Kışlık hazırlama sezonu. Artık günümüzde her ne kadar kışın bile tüm yiyecekler bulunsa da gönül rahatlığı açısından biz gıdalarımızı mümkün olduğunda yazın hazırlamaya çalışıyoruz. Kışın serada yetişen sebzeleri tüketmek yerine konservelerimize, dondurucularımıza başvuruyoruz. Bunu hem sağlık açısından yapıyoruz hem de sanırım biraz gelenekçiliğimiz devam ediyor. Annelerimiz büyüklerimiz tüm kışlık yiyeceklerini yazdan hazırlar, kışın bunları tüketerek yazı ederlerdi. Bizim neyimiz eksik değil mi?
Ben de geleneği mümkün olduğunca bozmayanlardanım. Hem uğraşmayı seviyorum bu tarz şeylerde hem de sağlık açısından daha güvenilir buluyorum. Bir de tabii kışın bulamadığım gıdalara duyduğum özlem de var bu hazırlık sürecinde.
Kışa hazırlık kapsamında yaptıklarıma gelince; turşu, makarna, bezelye, melemen, yemeklik domates, barbunya, dolma biber, reçel. Maalesef bazı gıdaları hazırlayamıyorum. Taze fasulye, bamya, tarhana, patlıcan, kabak gibi gıdalar bizim evimizde tüketilmemekte. Taze fasulyeyi seviyoruz ancak taze olursa. Ne eşim ne de çocuklar konserve ve dondurucudan çıkan fasulyeyi tüketmiyorlar. Bu konuda önerilere açığım.
Bu sürece mümkün olduğu kadar çocuklarımı da dahil etmeye çalışıyorum. Hem günlük yaşam becerilerini geliştirme adına hem de geleneklerimizi öğrenerek kozmik eğitimi verme adına. Barbunya ayıklama konusunda da epey yardımcı oldular bana. Bu iki sevimli yardımcım olmasa nasıl bitirirdim bilemiyorum. Barbunya ayıklarken gelişen küçük kaslarını da unutmamak lazım etkinlikten bahsederken.
Sizler de birazcık dondurucunuza barbunya atın. Ve bırakın bu işi çocuklarınız yapsın. Siz de manzaranın tadını çıkarın.