Yeni işlevlerin edinilmesi sırasında çocuğun, insan becerilerinin belli bir alanına yoğun biçimde ilgi göstermesi ve tekrarlama olgusu tipik bir durumdur. Konuşmayı öğrenme sırasında agulama ya da el-göz koordinasyonunun geliştirilmesi sırasındaki çok değişik hareket tekrarlamaları buna bir örnektir. Yetişkine anlamsız gelse de çocukların oyununda da tekrarlama olgusu gözlenebilmektedir.
Montessori sınıfında, öğretmenin, bütün araçları ve nasıl kullanılacağını çocuklara bir bir göstermesine rağmen, çocuklar istemedikleri nesnelerle istekle oynamamaktaydı. Çocuklar hemen daima aynı şeyleri seçiyorlar ve bunda da belirli bir tercih güdüyorlardı. Gözlemlenen bu durum, çocukların bir alıştırmada uzmanlaşana kadar dilediklerince tekrarlamalarına izin verilmesi olarak metodun ilkelerinden birisi haline gelmiştir.
Montessori, bu tür alıştırmalardan sonra çocukların her seferinde dinlenmiş, yenilenmiş, tazelenmiş olarak dünyaya geri döndüklerini ifade etmiştir.
Montessori’e göre belli bir duyarlılık döneminde çocuk belirli bir bilgi ya da beceriye karşı doymaz bir “çalışma şevki ve sevinci” duyar. Çocuk, elindeki gereci dilediği gibi kullanmasına izin verildiğinde bununla çeşitli alıştırmalar yapacak, yaptıklarını tekrar tekrar uygulamaktan sıkılmayacaktır. Dikkatin yoğunlaşması, anlama, kavrama ve zihin gücünü artırmada tekrarın rolü büyüktür.
Kaynak: Çakıroğlu Wilbrandt , Emel, Okul Öncesi Eğitimde Montessori Yaklaşımı, Kök Yayıncılık, 2012.